Hat tamamlandığında Gebze’de Marmaray ile entegre olarak Avrupa’ya kesintisiz yolculuk imkânı sağlayacak.

İstanbul ile Ankara arasını 3 saate indirecek Yüksek Hızlı Tren hattı inşaatında sona yaklaşıldı. Hattın ikinci etabı olan Eskişehir-İstanbul arasında tünel ve viyadük yapımı tamamlandı. Hattın 80 kilometresinde, yani yarısına yakınında raylar döşendi.

Yüzde doksanı tamamlanan hatta seferlerin 29 Ekim 2013′te başlaması planlanıyor. Son 160 güne girilen inşaatta adeta seferberlik ilan edilmiş durumda. Ray montajı ve elektrifikasyon işini Çinli işçiler yapıyor. Hattın vaktinde yetiştirilmesi için Çin’den 50 işçi daha getirilecek.

Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Hattı (YHT) iki etaptan oluşuyor. Bunlardan ilki olan Ankara-Eskişehir etabı, 13 Mart 2009′da açılmıştı.

Eskişehir-İstanbul etabı için de geri sayım başladı. Son 160 güne girilen etapta Türkiye’nin dördüncü yüksek hattı olan Eskişehir-İstanbul hattı, 250 kilometre hıza uygun çift hatlı, elektrikli, sinyalli ve yüksek düzeyli teknoloji ile inşa ediliyor.

Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattı tamamlandığında Gebze’de Marmaray ile entegre olarak Avrupa ile kesintisiz yolcu ve yük taşımacılığı yapılacak.

Eskişehir-İstanbul hattı çeşitli etaplardan oluşuyor. Eskişehir-Köseköy arası 160 kilometre arasında viyadükler ve tüneller bulunuyor. 56 kilometre uzunluğundaki Köseköy-Gebze arasında ise mevcut tren hattı rehabilite edildi, yeni raylar döşendi. Marmaray ile Haydarpaşa’ya kadar ulaşacak olan Eskişehir-İstanbul hattında ilk seferin bu sene Cumhuriyet Bayramı’nda yapılması planlanıyor.

Hattın 110 kilometrenin yarısından fazlası tünel ve viyadüklerden oluşuyor. Kaba inşaatın bittiği hatta 26 tünel, 21 viyadük inşa edildi. Geçtiğimiz günlerde en uzun tünelinin de açıldığı hattın yapımında hummalı bir çalışma sürüyor.

1.500 kişinin çalıştığı inşaatta tünel ve viyadük işlerini Türk şirketleri üstlenmişti. İkinci aşamada ise Çin-Türk ortaklı konsorsiyumda yabancı şirketler de devreye girdi ve 2011 yılında ray montajına başlandı. Eskişehir-Köseköy arasında 80 kilometre ray döşendi.

Ana şantiyeleri Pamukova’da bulunan Çinlilerin Şantiye Müdürü Wu Jiuyi, 150 işçinin sahada olduğunu söylüyor. Jiuyi, hattın 29 Ekim’e yetiştirilmesi için 50 Çinli işçiyi getirmek istediklerini ifade ediyor:

“Ray döşeme, ray kaynağı, balast serme, panel döşeme ve elektrifikasyon-sinyalizasyon işlemlerini yapıyoruz. 2009′dan beri Türkiye’deyiz. Bizim burada yıllarımız geçti. Nasıl okulda sınıf arkadaşını unutamazsın, görmek istersin; biz de burada birlikte çalıştığımız Türk arkadaşlarımızı özleyeceğiz, görmek isteyeceğiz. Türkiye’den gitmek bize çok zor gelecek.

Önceden tercümanlar olmadan birbirimizi anlayamıyorduk. Şimdi sahada işçiler beraber çalışarak ortak bir iş ortaya koyabiliyorlar. Tabii ilk başlarda zorlandık ama bizde bir atasözü vardır ‘Gittiğin memleketin adetlerine uymalısın’ diye. O yüzden gelen her işçimize Türkiye’nin adetlerini anlatıyoruz ve ona göre davranıyoruz. Verimli çalışmak için bu çok önemli.”

Pekin’den gelen şantiyenin ofis idarecisi bayan Wang Xintao, Türkiye’nin doğası ve havasının çok güzel olduğunu söylüyor. Türkiye’de çalışmak ve yaşamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Xintao, “Burada çarşıda, pazarda bir şeyi emanet edince geri döndüğümde onu alabileceğimi kesinlikle biliyorum ama Pekin’de veya Çin’de böyle bir şey yapamazdım.” diyor.

Vezirhan’da panel serme işini yapan 24 yaşındaki Zou Wupeng’in tek hayali ise hat açılınca ailesiyle birlikte yolculuk etmek. Wupeng, “İki yıldır buradayım. Pekin’den geldim. Ailemle internetten konuşup yolculuk planları yapıyoruz.

Türk insanı ve Türkiye ile gönülden bağlantımız oldu. Böyle güzel bir doğayı başka yerde bulamıyoruz. Burada işimiz bitince Pekin’e döneceğim, ancak annem, babam ve kız kardeşimle Türkiye’ye gelip bu yaptığımız hızlı trene binmek istiyorum.” şeklinde konuşuyor.

Ray montajında çalışan Zahai Lixin (37) Çin’den üç yıl önce gelmiş. Bir oğlu olduğunu anlatan Lixin “Ailemi özlüyorum ama burada çalışmak da çok iyi. Türk insanı çok misafirperver. Zaten Türk işçileriyle de çalışıyoruz ve rahat anlaşıyoruz. Eğer birbirimizi anlayamazsak telefonla rehberleri arıyoruz. Bu iş bittikten sonra Türkiye’de başka hızlı tren inşaatlarında çalışmak isterim, çünkü burayı çok sevdim.” diyor.