Belçika merkezli Option tarafından geliştirilen 3G ağ geçidi GlobeSurfer3+, Bircom güvencesi ile satışa sunuldu.

Modern tasarımı ve gelişmiş özellikleri ile dikkat çeken Option GlobeSurfer3+, her ölçekten işletmelerin yanı sıra ev kullanıcılarının da kullanabildiği bir ürün olarak öne çıkıyor. 3G bağlantısının WiFi ağı aracılığıyla güvenli bir şekilde birden fazla cihaz ve kullanıcıya paylaştırılmasını sağlayan ürün, ev ve işyerlerinin yanı sıra karavan, tekne ya da şantiye gibi yerlerde de kullanılabiliyor.

İnternetiniz hiçbir zaman kesilmeyecek

850/900/1900/2100 MHz frekanslarında çalışabilen Quad-band 3G özellikli GlobeSurfer3+, WiFi router olarak 254 kullanıcıya kadar destekliyor. DSL şebekesinde bir sorun yaşanması ve bağlantının kesilmesi halinde 3G bağlantı otomatik olarak devreye girerek evde ya da ofiste internetsiz kalmaya son veriyor.

14.4 Mbps’e kadar indirme (download), 5.76 Mbps’e kadar yükleme (upload) hızı sunan ürünün RJ11 portu üzerinden analog DECT, masa telefonları ve santraller GSM şebekesi üzerinden kullanılabiliyor. Çağrı bekletme ve yönlendirme gibi işlemlere de olanak tanıyan ürün sayesinde alma/gönderme gibi çeşitli SMS yönetim fonksiyonları da gerçekleştirilebiliyor.

Alıntı

Bilgisayar korsanlarının son zamanlarda yarattığı en tehlikeli zararlılardan olan Beta Bot, bilgisayarı son derece gelişmiş bir yöntem kullanarak ele geçiriyor: Bir kez bilgisayara indirildikten sonra tanıdığı 30 anti virüs yazılımından hangisinin yüklü olduğunu tespit ediyor. Daha sonra tanınmamak için yüklü anti virüs programını kapatıyor.

Anti virüs programını kapatmak için yönetici haklarına ihtiyaç duyan Beta Bot, bu hakları bizzat kullanıcıdan alıyor. Bir hata mesajı yayınlayarak hasarlı bir klasörü tamir etmek için kullanıcıdan yönetici hakları vermesini talep eden zararlı, Windows hata mesajlarına çok benzeyen mesaja inanan kullanıcıları rahatlıkla kandırıyor. Bir kere kullanıcı haklarını elde ettikten sonra zararlı, aktif anti virüs yazılımını etkisiz hale getiriyor.

Bu noktadan sonra zararlı asıl görevini yerine getirmeye başlıyor: Bilgisayarı DDoS saldırılarında kullanıyor, dışarıdan erişim sağlıyor. G Data firmasından güvenlik uzmanlarının belirttiğine göre Beta Bot kara borsada yaklaşık 500 Euro’dan satılıyor. Uzmanlar, bu kadar etkili bir zararlı için bunun gayet uygun bir fiyat olduğunu belirtiyorlar.

Pek, zararlıdan korunmak için ne yapmak gerekiyor? Öncelikli olarak anti virüs yazılımınızın güncel olduğundan emin olun. Facebook, Twitter ve benzeri sitelerde karşınıza çıkan bağlantıları, AVG LinkScanner benzeri bir araçla tarayın. Son olarak birdenbire sizden yönetici ayrıcalıkları isteyen mesajlara karşı tetikte olun. Hakları hangi programın talep ettiğini belirlemeden istekleri onaylamayın. En ufak bir şüpheniz dahi varsa, bu tür talepleri onaylamayın.

Alıntı

İnternet ortamında dolaşan binlerce virüs, solucan ve casus program bilgisayarlara olduğu kadar insanlara da maddi manevi zarar veriyor.

Sanal ortamdaki virüsler nedeniyle bilgisayarlar arızalanırken, en önemlisi de özel bilgilerin güvenliği tehlikeye giriyor. Ne kadar güvenli internet adresi kullanılırsa kullanılsın, bilgisayarda antivirüs programı yüklü olmadığı takdirde özel bilgilerin çalınması olayı yaşanabiliyor.

Bursa’da bilgisayar kullanıcılarına hizmet veren Pratik Servis Teknik Destek Uzmanı Mustafa Akbıyık, antivirüs programı kullanmanın faydalarını anlattı.

Kimlik hırsızlığına ve siber suçlara karşı antivirüs programı seçiminin önemine değinen Akbıyık “Antivirüs programları geliştikçe, kötü amaçlı yazılımlar da bilgisayarınızda güvenlik açıkları arar. Halka açık kablosuz ağları kullanmanız ve internetten sık sık dosya indiriyor olmanız virüslere davetiye çıkarır. E-posta bilgileriniz çalınabilir, özel hesaplarınıza ulaşamayabilirsiniz. Bankacılık işlemlerini internetten yapıyorsanız hesaplarınız tehlike altına girebilir. Bilgisayarınız üzerinden siber suç sayılan eylemler gerçekleştirilmiş olabilir.” şeklinde uyarıyor.

Antivirüs programı seçilirken bilgisayarın performansını düşürmemesine özen göstermek gerektiğini belirten Mustafa Akbıyık, şunları söyledi: “Bazı antivirüs programları, bilgisayarınızın geç açılması ve işlemlerde yavaşlamaya neden olur. İnternete giren çocuğunuz varsa, güvenli internet kullanımı için seçeceğiniz antivirüs programı da ona göre olmalı. Bilgisayarınızda yaptığınız genel güvenlik ayarlarının yanında, çocukların güvenliğine yönelik antivirüs programı kullanmanız zararsız görünen ama tehlikeli yazılımlar içeren sitelere karşı çocuğunuzu korur.”

Kullanılacak antivirüs programının bazı sistemlere ihtiyaç duyduğunu belirten Mustafa Akbıyık, sözlerini şöyle noktaladı: “Antivirüs programı için bilgisayarınızın gerekli özellikleri taşıyor olmasına dikkat edin. Kurulumu ve kullanımı kolay, hızlı tarama yapan, koruma seçenekleri geniş, bilgisayarınızı yormayan bir antivirüs programı seçin. Bilgisayarınıza zarar veren virüs, solucan ve trojanlara karşı geliştirilmiş birçok antivirüs programı bulunuyor. İhtiyaçlarınız doğrultusunda lisanslı bir antivirüs programı kullanarak internetten gelecek tehlikelere karşı önlem alabilirsiniz.”

Alıntı

Alıntı

Windows Phone 8 hırsla mücadele ediyor olabilir ama bilişim dünyasını takip eden herkes, günümüzde akıllı telefon piyasasına iki işletim sisteminin, iOS ve Android’in hakim olduğunu kabul edecektir. Kullanıcısına yığınla özellik sunan Android’in, biraz “özellik yoksulu” olduğunu söyleyebileceğimiz iPhone’un önüne geçtiği pek çok nokta var. Sanırız bunların başında “esneklik” geliyor. Android telefonlar kullanıcılara inanılmaz kişiselleştirme olanakları sunuyorlar. Bu açıdan Apple’ın cihazları Android’e rakip dahi olamıyorlar. Ancak şimdi sıralayacağımız beş noktada iPhone Android’in önünde yer alıyor. ve aradaki fark ne yazık ki kısa sürede kapanacağa benzemiyor.

Otomatik güncellemeler

Android cihazları canınız istediği zaman güncelleyemiyorsunuz. Öncelikle son güncellemenin telefonunuzdaki işlemci tarafından destekleniyor olması gerekiyor. Ardından telefonunuzu üreten firmanın güncellemeyi uyarlamasını beklemelisiniz. Eğer Nexus sahibi değilseniz ya da nispeten ufak bir üreticinin telefonunu kullanıyorsanız bu süre çok uzayabiliyor. Bu nedenle Android cihazların yüzde 38′i hala işletim sisteminin 2010′dan kalma 2.3 sürümünü kullanıyor. Son sürümü kullananların oranıysa yüzde 25 civarında. iPhone’da ise durum çok farklı: iPhone sahiplerinin yüzde 89,2′si iOS 6.X kullanıyor.

Benzersiz güvenlik

iPhone’un kapalı işletim sistemi, kötü amaçlı yazılımlara karşı açık kaynak kodlu rakibinden çok daha etkili. Eğer jailbreak yapılmazsa, bir iPhone’un virüslerden ve kötü amaçlı diğer yazılımlardan zarar görmesi o kadar küçük bir ihtimal ki, üzerinde düşünmeye dahi değmez. Eğer işler ters giderse tek yapmanız gereken en son güncellemenin çıkmasını beklemek. Ancak Android kullanıcılarının böyle bir şansı bulunmuyor. Çoğu zaman güncellemenin uyarlanması bitmediğinden dolayı belirli hatalar ve açıklar barındırdığı bilinen telefonları uzun süre kullanmak zorunda kalıyorlar.

Alıntı

Geçtiğimiz yıl Nokia, kamera telefonu PureView 808′i piyasaya sürdüğünde birçok kesim cihazın başarısız olacağını düşünmüştü ancak cihaz beklenenin aksine ciddi bir başarı elde etti. Daha sonra ise diğer firmalardan da kamera telefon hamleleri görmeye başladık. Mesela Samsung’un kamera telefonu Galaxy S4 Zoom geçtiğimiz haftalarda ortaya çıktı. Şimdi ise Nokia, yeni bir kamera telefon üzerinde çalışıyor ve bu telefon hakkında yeni bilgiler var.

Daha önce 41 MP kameraya sahip Nokia EOS’un detayları ortaya çıkmıştı. Ancak cihazın ne zaman geleceği henüz bilinmiyordu. Yeni gelen bilgilere göre NokiaEOS, 9 Temmuz’da piyasaya sürülecek.

Belirtilene göre, 4 çekirdekli bir işlemciyle gelecek olan Nokia EOS, 4.5 inç büyüklüğünde ve 1280×768 piksel çözünürlüğünde ekrana sahip. Windows Phone 8 işletim sistemini çalıştıracak olan cihaz 41 MP çözünürlükteki kamerasıyla 720p ve 1080p video çekimi yapabilecek. Cihazın Lumia 920 ile benzer çizgilere sahip olacağını da belirtelim. Sizce bu cihaz başarılı olabilir mi?

Alıntı

Son yıllarda otomobil satın almayı düşünen birçok kişinin dizel almak istediğini söyleyen uzmanlar, şunları söyledi:

“Dizel ya da benzinli araç almadan önce, yılda kaç kilometre yol yapılıyor sorusunun cevabının doğru verilmesi gerekiyor. Sadece daha az tüketiyor diye dizel satın almak para kaybettirebilir. Son herkes, dizel almak istediğini söylüyor. Bunun nedeni, dizel araçların, benzinli araçlara göre daha az yakıt tüketmesi.

15 BİN TL’LİK FARK

Ancak hemen herkesin unuttuğu bir gerçek var. Dizel motorlu araçlar, aynı sınıftaki benzinli araçlara göre daha az tüketiyor. Buna karşın dizel motorlu bir araç satın alırken, kompakt olarak adlandırılan ve ülkemizde en çok satılan otomobillerin yer aldığı sınıfta 7 bin ile 15 bin lira arasında daha pahalı oluyor. Eğer yılda yapılan yol uzunluğu 50 bin kilometrenin üzerine çıkıyorsa bu farkı göze almak elbette mantıklı. Ama ülkemizde yılda yapılan yolun ortalama 10 bin kilometre olduğu düşünülürse, baz donanımlı bir dizel otomobile 50 bin TL vermek yerine yine aynı donanım seviyesi ve beygir gücündeki, aynı markanın ve modelin benzinli motoru olan versiyonunu yaklaşık 39 bin TL’ye almak daha mantıklı.”
Alıntı

Microsoft 7 yılı aşkın süreden sonra yeni nesil oyun konsolunu resmen duyurdu.

Türkiye saati ile 20.00’da başlayan etkinlikte oyun konsoluna ait tüm detaylar gözler önüne serilirken; Xbox One gerek tasarımı ve gerek donanımı ile göz dolduruyor.

Öncelikle donanım tarafını ele alacak olursak; AMD’nin 28nm fabrikasyon sürecinde üretim gösteren Jaguar mimarisine sahip 8 çekirdekli bir işlemci, 8GB DDR3 RAM, 500GBdahili depolama birimi, Full HD’nin yanı sıra Ultra HD çözünürlük desteği, Blu-ray sürücü desteği, kablosuz oyun aktarımı için Wi-Fi Direct desteği, HDMI portu, USB 3.0 ve Wi-Fi 802.11n özellikleri bulunuyor.

Yeni nesil oyun konsolu üç sistemi aynı anda çalıştıracak bir yapıya sahip. İlk platformda oyun ve uygulamalar dışında Xbox servislerinin çalıştığı bir sistem benimseniyor. Skype ve diğer uygulamaların bu bölümde çalışacağı bildirilirken, ikinci platform olarak adlandırılanXbox OS ise oyunların çalıştırılasında devreye girecek. Üçüncü platform ise sistemler arasında geçişi sağlayacak ve gerekli haberleşenin sağlıklı bir şekilde platformlara aktarılmasını sağlayacak. Xbox One’da yer alan bu yapı sabit kalacak ve bu sayede geliştiricilere daha uygun bir oyun hazırlama ortamı sağlanacak.

Xbox One’da “Snap Mode” olarak adlandırılan özel bir çoklu görev arayüzü de bulunacak. Çok bilinen bir Windows 8 özelliğinin Xbox versiyonu olarak değerlendirebileceğimiz yenilik sayesinde farklı uygulamalar TV ekranının kenarlarına tutturulabilecek. Böylelikle oyuncular bir yandan oyun oynarken bir yandan da Xbox uygulamalarını kullanabilecek, Internet Explorer aracılığıyla sörf yapabilecek veya TV izleyebilecek.

Xbox One için ilk aşamada 15 oyun çıkış yapacak. FIFA 14, Quantum Break, Forza Motorsport 5, Madden 25, NBA Liv 14, UFC ve Call of Duty Ghosts gibi yapıtlar XboxOne platformunda göreceğimiz ilk oyunlar olacak.

Alıntı:internethaber.com

Ford Fiesta ilk çeyrekte Avrupa’da segmentinin en çok satan modeli oldu. Araç, Avrupa’da yılın ilk çeyreğinde en yakın rakibinden 14 bin adet fazla satarak 77 bin 800′lük satış rakamına ulaştı.

Bugün gazetesinden Gökhan Kara’nın haberine göre Avrupa pazarında hem kendi segmentinin en çok tercih edilen modeli hem de tüm otomobil modelleri içinde ikinci en çok satan model olan Fiesta’nın bu satışlarının dörtte biri Ford’un ödüllü 1,0 litrelik EcoBoost motora, yüzde 60′ı SYNC ve Acil Yardım Desteği’ne sahip.

En çok tercih edilen renkse Buz Beyazı oldu. 2013 yılının ilk çeyreğinde satılan Fiesta’lar tampon tampona park edilse, 400 metrelik olimpik koşu parkurunu 770 kez dolaşacak uzunluğa ulaşıyor.

Alıntı:haber3.com

Yılın önceki aylarında sakin olan Güneş’te 2013 yılının en büyük patlamaları Pazartesi günü başlamıştı. Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi Nasa, patlamaların Güneş’in Dünya’ya bakan tarafında yaşanmadığını açıkladı.

Ancak, dev patlamalar, uydulardaki ve yerdeki elektronik sistemleri etkileyerek, dünyada bazı radyo yayınlarının kesilmesine neden oldu.

Bu patlamalar yoğun olmaları durumunda, yer kürenin atmosferinin, iletişim sinyallerinin hareketine imkan veren katmanlarına zarar verebilir.

İngiliz Uzay Bilimci Dr Robert Massey, “Bu patlamalarda ilginç olan nokta, sık aralıklarla gerçekleşmiş olması” dedi.

Son patlamalara kadar Güneş’teki etkinliğin son yıllarda düşük seviyede seyrettiği belirtiliyor.

Ancak, devam etmekte olan enerji patlamalarının en güçlü tür olan “X-sınıfı” olarak kategorize ediliyor.

Patlamalar X sınıfı içinde, X1 ve X1′in 2 ve 3 katı büyüklükte olan X2 ve X3 olarak ayrılıyor.

Son patlamalar X2.8 ila X 3.2 düzeyinde gösteriliyor.

Dr Massey, uyduların, bu güneş patlamalarına karşı nasıl korunabileceğinin öğrenilmesinin ekonomik olarak oldukça önemli olduğuna dikkati çekiyor.

Patlamalar sırasında uydular “güvenli mod”a alınarak, üzerlerindeki elektronik sistemlerin korunması amaçlanıyor.