Kendilerine evlilik terapisi için gelen hastalarda ayrıca bilinenin aksine sadece erkeklerin değil, aynı oranda kadınların da eş ya da sevgililerini aldattıklarını gözlemlediklerini belirterek, “Ne yazık ki evliliklerde son yıllardaki birçok sorun aldatmayla sonuçlanıyor. Çünkü insanlar evdeki sorunlarını kendi aralarında çözmek, bunun için bir çözüm üretmek yerine farklı arayışlara girebiliyorlar. Bir başkasıyla daha mutlu olabileceklerine inanmak onlara daha kolay gelebiliyor. Terapilerdeki aldatma oranlarına baktığımızda eskiden sadece erkeklerin aldatması çok daha olağan bir şeyken şimdi artık kadınların da erkeklerin de benzer oranda aynı şeyleri yapmaya çalışabiliyorlar” dedi.

Bir ilişkide sorun olduğu taktirde öncelikle bu sorunun çözülmesi için çalışılması gerektiğini söyleyen Selma Henrichs, “Bir ilişkide sorun varsa öncelik tabi ki onu çözmek olmalı. Bir evlilik ya da ilişkide önemli olan o ilişkiyi korumaya çalışmak. Bir başkasıyla ancak bir ilişkiyi bitirdikten sonra mutlu olunabilir yani mevcut ilişki sürerken bir başkasıyla değil. Siz bir ilişkiyi oradaki sorunu çözemeden yarım bırakıp aynı anda başkasıyla beraber olursanız, bu ilişkide de mutlu olma olasılığınız çok azdır. Sorun çözülmediği zaman zamanla benzer sorunlar yeni ilişkide de ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.

Pozitif psikoterapist Selma Henrichs, aldatma oranlarının artışında sosyal ağların da etkili olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Aldatma olaylarının artmasında açıkçası biraz da bu sosyal paylaşım sitelerinin yaygınlaşması etkili. Normalde gidip bir insanla çok fazla konuşmaya cesaret edemeyen, ilk adımı atmakta zorlanan kişiler için bu tarz sosyal paylaşım siteleri tabi daha da kolaylık sağlıyor. İnsanlar haklı olarak mutlu olmak istiyor ama bunun için çaba sağlamak istemiyor. Yüz yüze olunmadığı için daha rahat davranılabiliyor. Ya da kişinin kimliğini gizleme şansı daha fazla olabiliyor dolayısıyla bu tarz siteler sayesinde aldatma olaylarının da oldukça yükseldiğini gözlemliyorum.”